Bu bir uygulama hikayesidir. Ölümsüz tanrıları ve yetiştirme sanatları olan biri. Ama daha da önemlisi, kurtarıcısı Gerçek Tanrı ile tanışmadan önce tefeciler tarafından takip edilen ve büyük ölçüde borca batmış bir ölümlü olan An Lin adlı bir çocuğun hikayesi. Tefecilerden kurtarılan An Lin, Ölümsüz Yetiştirme Birleşik Üniversitesi’ne yetiştirilmek üzere gönderildi, ancak görünüşe göre Gerçek Tanrı tarafından trollenmiş gibi…? Gerçekten beklediği hayat bu muydu? Bu sıradan bir uygulama hikayesi değil miydi? Bu da ne? Sahte bir uygulayıcı olabilirim.

Dungeon ni Deai wo Motomeru no wa Machigatteiru Darou ka serisinin 4. sezonudur.

Kılıç dövüşüne her zaman bir silah getirin! Dünya kontrolü neredeyse ellerinde olan ve makûs bir yeraltı kabahat teşkilatına dönüşen devasa Kisaragi İşletmesinin Yüce Liderleri yıldızlararası fetih için ellerindekileri sınamaya karar verirler. Süratli bir çeper atışı, baş casusları Combat Agent Six’i yabancı bir seyyareyi keşfetmeye aday gösterir ve oraya vardığında yaptığı ilk şey ise mukaddes bir ritüel için olan mukaddes bir sihirli lafı kendisi için en utanç verici şeye çevirmektir. Ya da öyle düşünülebilir. Fakat Kisaragi casusları için bu makûs faaliyetler her zaman olduğu gibidir, bu surattan Six terfi ve zam istiyorsa, bundan çok daha fazla çalışması gerekecek! Başlangıç olarak seyyarede bulunan ve kendilerine “İblis Lordu’nun Ordusu” ya da her neyse diyen bir öbür makûs adamlar grubu hakkında bir şeyler yapması gerekecektir. Neticede, bu dünyanın iki makûs organizasyona lüzumu yok!

Ofis çalışanı olarak sancılı bir hayat yaşadıktan sonra Azusa, fazla çalışmaktan dolayı ölerek kısa hayatına bir son verir. Öldükten sonra kendisini, başka bir dünyada ölümsüz bir cadı olarak reenkarne olmasını sağlayacak bir meleğin huzurunda bulur. Yeni yaşamını huzurlu bir şekilde yaşamaya yemin eder bu yüzden geçimini sağlamak için bulabileceği en kolay hedefler olan slimeleri avlamaya başlar. Slimelerden gelen tecrübe puanları çok az olmasına rağmen bu tecrübe puanları yüzyıllarca biriktiğinden dolayı kendisini maksimum seviyeye ulaşmış bir şekilde bulur. Kendisinin elde ettiği bu maksimum seviyeye ulaşmış yeteneklerin ona iş açacağından korkar ve bu yetenekleri gizli tutmaya karar verir fakat çabaları sonuç vermez. Acaba buradaki eski sıradan hayatına nasıl devam edecek?

Köylerin güç ve bölge elde etmek için savaştığı eşsiz bir dünyada doğan ana karakter Shi Hao, en kötü koşullarda doğan göklerin kutsadığı bir yetenek. Ancak klanının gizemli bir geçmişi vardır. Ayağa kalkması ve ulaşması gereken yeteneğe sahip olabilmesi için klan, fanatik canavarlarla ve diğer klanlarla güç mücadelesine girerken, kahramanımız gelişmek için her türlü çabayı gösterir. Yolculuğu, dünyayı yerinden oynatabilecek bir kişi oluncaya dek onu bilinmeyen topraklardan geçirecek.

Kaguya-sama wa Kokurasetai: Tensai-tachi no Renai Zunousen’nın ikinci sezonudur.

Mashiro’nun yıllar önce kaybettiği amcası bir mangakadır. Artık bir ortaokul son sınıf öğrencisi olan Mashiro, piyasanın zorluklarını ve inceliklerini dinlediği amcasından sonra, aklından mangaka olmak ile ilgili bütün düşünceleri silmiş ve iyi bir okul bitirebilmeye odaklanmıştır ancak çok başarılı çizimleri vardır. Bir yandan da sınıflarındaki Azuki’den hoşlanmaktadır. Aynı sınıftaki bir diğer öğrenci Takagi ise aslında sınıfının en zekilerinden olmasına rağmen hikâyeler yazmayı seven, dışa dönük karakterli bir gençtir. Aslında Takagi kendi hikâyelerini manga formatında çizebilecek bir ortak aramaktadır. Bir gün not defterini okulda unutan Mashiro, defteri geri almak için okula geri döndüğü sırada Takagi’ye rastlar. Takagi, Mashiro’nun defterindeki çizimini görmüştür ve hemen kendisine ortaklık teklif eder. Mashiro ise bu teklifi geri çevirir. Ancak Mashiro’nun bilmediği bir şey vardır: Sevimli ve utangaç Azuki, bir seslendirme sanatçısı olmak istemektedir ve çoktan bir prodüksiyon şirketi kendisiyle ilgilenmektedir. Böylece Takagi ufak bir oyun oynar. Gece yarısı Mashiro’yu da alarak Azuki’nin kapısına giderler. Azuki’nin hayalini duyan Mashiro, kendini tutamayarak Takagi ile birlikte resimlerini kendisinin çizeceği bir manga yazacaklarını söyleyiverir. Bu manga animeye uyarlandığında ise seslendirmesini Azuki’nin yapmasını ister. Buna çok sevinen Azuki hemen kabul eder ancak Mashiro’nun bir isteği daha vardır: İkisinin de hayalleri gerçekleştiği zaman evlenmek ister. Azuki ise beklenmedik şekilde buna da evet der. Mashiro’nun böylece artık manga çizmek için bir nedeni vardır. Şimdi sandıklarından daha yakın olan iki kafadar, Japonya’da bir mangaka olma yolundaki ilk adımlarını atacaklardır.

Yu-yu Kondo, Tohya Ebata’ya yenilince Blackout takımını temsil eden bayrak kül oldu. Yu-yu ve arkadaşları hala olay karşısında şaşkına dönmüşken liderleri Danji Momoyama geri dönüp Tohya’yı Vanguard savaşına davet etti ve bu savaş Danji’nin zaferi ile sonuçlandı. Takım arkadaşları Tohya’yı yuhalarken Danji, takımdan ayrıldığını ve sıradaki liderin Tohya olduğunu söyleyince üyeler şaşkınlığa uğradı. Bu sırada Masanori ve Shinobu, Haruka Sokawa’nın önderliğinde Daybreak Takımı bayrağını taşıyordu. Bir de gizemli kız, Mirei Minae vardı.